Maria Montessori “İnsan çevresine elleriyle sahip olur” der. Hepimizin bildiği gibi küçük çocuklar, ev halkını gözlemleyerek özellikle 2 yaşından sonra büyük bir istek ve hayranlıkla yapar. Çocuğun yetişkini taklit yoluyla gözlemleyip öğrenmesinin yanı sıra bu alıştırmalar, çocuğun gelişmesi için gereken tüm gelişim aşamalarını destekleyici çalışmalardır. Çocuğun günlük yaşamda karşılaşabileceği tüm uğraşlardan oluşur. Örneğin kaşıklama yapmak, sandalye taşımak, el yıkamak, şişe açıp kapamak, düğme iliklemek, fermuar çekmek, çorapları eşleştirmek gibi sayısız ev işi çocuğun geliştirmesi gereken kasların çalışmasını ve zihinsel gelişimini sağlar. Her sınıf içerisinde bulunan öğrencilerin seviyesindeki lavabo ile öğrenciler tuvalete gitmeye gerek kalmadan gerektiğinde ellerini yıkayabiliyor, etkinlikler arasında bulaşık yıkama, çiçek bakımı, sıvı ile dökme çalışması yapıp gerektiğinde farklı bir yetişkine ihtiyaç kalmadan çalışmalarını yenileyebiliyorlar.
- Duyuları Geliştirici Materyaller:
Duyuların eğitimi çocukta doğumdan itibaren başlar. Bu çağda çocuk kendiliğinden aktif ve bilinçsiz olarak çevresindekileri kaydeder. Bu nedenle duyu materyalleri Montessori eğitiminin temelini oluşturur. Dokunma, görme, tatma, koklama, işitme yani 5 duyu organımıza hitap eden farklı materyaller mevcuttur. Bu materyallerde boyutların farklılığı, yüzeylerin farklılığı, farklı ağırlıklar, ses tonları, kokular, tatlar, ısılar kullanılarak çalışmalar hazırlanır. Özel olarak hazırlanmış Duyu materyalleri arasında Pembe kule, kahverengi merdiven, kırmızı çubuklar ve bu materyallerin birbirleri ile kombinasyon çalışmaları bulunmaktadır. Renk tabletleri, koku tüpleri, ağırlık tabletleri, dokunma tabletleri, geometrik cisimler, geometri çekmeceleri sayısız duyu materyali arasından sadece birkaç tanesidir. Montessori “Çocuğun eline koyamadığınız şeyi aklına koyamazsınız” der. Materyaller yardımıyla öğrenim kalıcı hale gelir.
Maria Montessori, matematiksel düşünmenin insanda doğuştan var olduğunu ve mağara devrinden beri insanların matematiksel düşünmeye eğilim gösterdiklerini söyler. Bir çocuğa başlangıcından itibaren doğru bir sunum ile anlaşılır bir şekilde öğretilirse, her çocuğun matematiği öğrenebileceğini söyler. Günlük yaşam ve duyu çalışmaları da aslında matematiğe geçiş ön hazırlık niteliğindedir. Günlük yaşamda çocuğa kazandırılan çalışma alışkanlığı, yoğunlaşma, iş sırası ve duyu materyallerinin 10’luk sistem mantığı, matematiğe geçiş öncesi çocuğa kazandırılmış olur. Materyallerin en önemli özelliği “soyut kavramların somutlaştırılmasıdır”. Bu özellik çocuğun dokunarak, görerek, anlayarak öğrenmesini sağlar. Matematik alanında 5 seviye materyal bulunmaktadır. Öğrenciye basitten zora doğru, belirli sıralamada verilen Matematik materyalleri ile yaşı, ilgisi, seviyesi ve becerisine göre farklı materyallerde sunumlar yapılarak. Bir öğrenci kırmızı-mavi çubuk materyali ile 1’den 5’e kadar sayı miktar eşleştirmesi yaparken, bir öğrenci sequin tablalar ile onluk sistemde ritmik sayma çalışması yapabilir. Bir öğrenci 100 lük tabla ile 1’den 100’e kadar sayı sayma çalışması yapabilirken, daha ileri yaşta ve ileri seviyede olan bir öğrenci banka oyunu veya marka oyunu çalışmaları ile dört basamaklı sayılarla toplama, çıkarma, çarpma, bölme çalışması yapabilir.
- Dil Etkinlikleri: Maria Montessori dil eğitimini ve matematiksel zihin oluşmasını okul eğitiminin odak noktası olarak görür. Dil öğrenimi doğumdan itibaren doğal bir süreçle birlikte başlar. Küçük çocuğun dil gelişimini ikiye ayırarak 21. ayda başlayıp 2,5 yaşına kadar devam eden süreci sözcük patlaması olarak nitelendirir. İkinci aşama düşünce patlaması olarak nitelendirilir, dilin şekillendirildiği bir aşamadır. Çocuk çok sayıda yeni kelimeler öğrenir, cümle yapısını geliştirir, bu aşama 6 yaşına kadar devam eder. Bundan sonra dil öğrenimi bu dönemde olduğu kadar hızlı olamayacaktır. Montessori eğitim sisteminde yazı okumadan önce gelişir. Çocuk yazı yazarken, kendi zihninden geçenleri yazar fakat okumak için seslerin yazıdaki işaretleri, cümle yapısı, gibi daha farklı mekanizmaların çalışmasına ihtiyaç duyar. Bu nedenle Montessori okuma evresinde yazıyı önerir. Yazı çalışmaları için metal kalıplar; okuma çalışmaları için dil kartları, kelime dağarcığını arttırmak için minyatür cisimlerle, kabartmalı harfler kullanılarak oluşturulan okuma çalışmaları yapılır. Bunun yanısıra dil gelişimini desteklemek için halihazırda sınıf içerisinde planlarımıza göre aldığımız yeni şarkı, tekerleme öğrenimleri yapar; her gün sınıflarımızda okuduğumuz hikaye kitaplarımız ile öğrencilerimizin hayal dünyalarını genişleterek dil gelişimlerini destekleriz.
- Kozmik Yaşam Eğitimi: Montessori “Çocuk evrenseldir” der. Bu bağlamda çocuğa kendi yaşadığı coğrafya, kültür, tarih, doğa haricinde Dünya’daki kıtalar, kıtaların ülkeleri, ülkelerin kültürleri tanıtılır. Kara ve deniz yüzey kavramlarının kazandırılır, çevresindeki olayları tanımasını sağlayacak çalışmalar, kültürel etkinlikler, yaşam döngüsü anlatımları, doğa keşifleri yapılır. Maria Montessori, çocuklara çok küçük yaşlardan itibaren üzerinde yaşadığımız dünyanın sadece bize ait olmadığını, dolayısıyla kaynakları kullanırken diğer canlılarla birlikte paylaştığımızı unutturmamak gerektiğini vurgulamıştır. Bu kapsamda geri dönüşüm projeleri, hayvan ve bitkilerin yaşam döngüleri projeleri, bahçe bakımı, çiçek yetiştirme, canlıların önemini anlatan etkinlikler ve projeler yapılır. Orman Okulu eğitim programı doğrultusunda yaptığımız etkinlikler Kozmik Yaşam eğitimini desteklemektedir.